Gıda ürünlerinin marketlerde semtten semte fiyatlarında farklılık göstermesine vatandaş tepki gösterdi. Gelir düzeylerinin daha düşük olduğu vatandaşların yaşadığı semtlerde daha ucuza satışı yapılan gıda ürünlerinin lüks semtlerde yer alan marketlerde ise daha pahalıya satış yapıldığı biliniyor.
Aynı ürünün marketten markete fiyatında farklılıklar gözlendiğini dile getiren vatandaş Servet Orhan, alacağı ürünün en ucuz fiyatını bulabilmek için market market gezdiğini ifade etti. Bir başka vatandaş Ayşegül Küçük ise, aynı ürünün bir markette 20 diğer markette ise 40 liraya satıldığını vurgularken, yalnızca iki üç günde fiyatlarda değişikliklerin gözlemlendiğini vatandaşların en ucuzunu bulabilmek için her marketi gezdiğini dile getirdi. Marketçilerin ürünleri kafalarına göre fiyatlandırıp sattıklarını vurgulayan Küçük, insanlarda vicdanın olması gerektiğini sözlerine ekledi. Bir diğer vatandaş olan Birkan Kılınç ise marketçilerin kafalarına göre ürün fiyatlandırmasının fırsatçılık olduğunu dile getirdi.
Her bir ürün arasında yaklaşık 7 TL fark olduğunu vurgulayan vatandaş Emel Öztürk, fiyatları görünce satıcıya herhangi bir şey söylemeden ucuz olan markete gittiğini ancak salgın döneminde bu yapılanın fırsatçılık olduğunu ifade etti.
Aynı ürünlerin semtten semte fiyat farkı gösterdiğini bildiren vatandaş Günnur Binkanat, birden fazla market gezdiğini ve son kullanma tarihlerine baktığını belirtti. Bir başka vatandaş olan Havva Keleş ise her marketten başka bir ürün aldığını dile getirirken günün sonunda elinde bir sürü başka marka market poşeti olduğunu dile getirdi.
Sosyal medyada `Gıda Dedektifi´ olarak bilinen, hazır ve sağlıksız gıdaları inceleyen Musa Özsoy, gıda üretim ve sevkiyat konusunda tüm dünyanın çetin bir dönemden geçmekte olduğunu, ancak Türkiye’de bu zorlu dönemin çok az hissedildiğini ifade etti. Döviz kurunda yaşanan dalgalanmaların ithal hammadde kullanılan birçok üründe hissedildiğini belirten Özsoy, aynı şekilde marketler, semtler ve ilçeler arasında da farklılıkların gözlenebileceğini söyledi. Kendilerine de farklı iller ve ilçelerden çok fazla şikâyet geldiğini dile getiren Özsoy, bu noktada tüketicinin farkındalığının oldukça önemli olduğunu, ciddi fiyat artışlarını fark ettikleri zaman Ticaret bakanlığının ilgili birimlerine durumu iletmeleri gerektiğinin altını çizdi.
Çok yüksek fiyatlı ürünlere Ticaret Bakanlığı’nın müdahale ettiğini vurgulayan Özsoy, vatandaşın şikâyet etmekten başka yapabileceği bir şeyin olmadığını ifade etti. Yapılan şikayetlerin sosyal medya üzerinden yayınlanıp farkındalık yaratması ile yüksek fiyat uygulayan marketleri geri adım atmak zorunda kaldıklarını dile getiren Özsoy, vatandaşın içinde bulunduğumuz bu salgın döneminde her marketi tek tek gezip uygun fiyatlı ürünü bulma lüksünün olmadığını dile getirdi. Özsoy, riske girmeden tüketicilerin markete gitmeden önce bir alışveriş listesi oluşturup gerekli ürünlerin fiyatlarını internet sitelerinden kontrol edebileceklerini belirtti. Aynı ürün için marketler arasında çok ciddi fiyat farkı söz konusuysa tüketicinin ilk olarak son kullanma tarihine bakması gerektiğini belirten Özsoy, süt ve et ürünlerinde son kullanma tarihi geçmiş ürünleri asla alınmaması gerektiğini vurguladı. Özsoy, fahiş fiyatlara maruz kalmamak için vatandaşın her türlü araştırmayı yapması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Ürün fiyatlarda yapılan değişikliğin her zaman haklı bir nedeninin olup olmadığını bilmenin kolay olmadığını dile getiren İstanbul Kent Üniversitesi’nin öğretim üyesi olan Dr. Murat Can Pehlivanoğlu, ülkemizde belirli ürünlerin fiyatlarının marketten markete farklılık gösterdiğinin bilindiğini dile getirdi. Fiyatlarda meydana gelen değişimin döviz dalgalanması ya da girdi maliyeti gibi değişikliklerin etki etmemesine karşın ürünlerin bu değişikliklerden etkileniyormuş gibi yaparak fiyatı arttıran marketçilerin olduğunu vurgulayan Pehlivanoğlu, bu konuda Ticaret Bakanlığı’nın ve Reklam Kurulu’nun denetim yapma yetkilerinin olduğunu ifade etti.
Avukat Murat Can Pehlivanoğlu, koronavirüs salgın döneminde kurulan Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu’nun olduğunu bildirirken; kurulun çok yüksek fiyatların değerlendirilmesi, stokçuluk gibi uygulamaların yapılmaması için çeşitli önlemler aldığını söyledi. Bazı işletmelerin yaptıkları fiyat farklılıklarını vergi oranlarındaki farklılıkları öne sürerek yaptığının görüldüğünü belirten Pehlivanoğlu, vatandaşların CİMER üzerinden şikayetlerini iletebileceklerini ifade etti. Marketçilerin kuralları ihlal ettiklerinin tespit edilmesi durumunda yetkililerin market sahiplerine idari para cezası uygulayacağını da sözlerine ekledi.
Her özgürlüğün bir sınırının olduğunu dile getiren Pehlivanoğlu, işletmelerin serbest rekabeti bahane olarak gösterip fiyatlarda oynama yapılmasının hukuka aykırı olduğunu ifade etti. Pehlivanoğlu, böyle bir durumda vatandaşların yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının da örgütlenmesi önemli olduğunu söyledi.