Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, dünyayı saran yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle, maliyet artışı ve yüksek rekabet koşullarının da etkisiyle hemen hemen her sektörün kayıp yaşadığını ifade etti.
Holding sahibi Kibar, “Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü andan itibaren biz de farklı senaryolara göre yaptığımız hazırlıkları devreye aldık. Ülke çapında virüse karşı verdiğimiz mücadele ve süreci birlik beraberlik içinde yönetmemiz sayesinde pek çok kazanımımız oldu” dedi.
Kibar ayrıca, otomotiv sektöründe Avrupa bağlantıları nedeniyle planlı duruşlar ve lojistik kaynaklı yavaşlamalar meydana gelse de bugün gelinen noktada çalışan sağlığını odak noktası olarak belirlemeye devam edip çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti.
Kibar, “Biz de bu ülkede doğup global bir marka olan Kibar Holding olarak üzerimize düşen görevleri yerine getirmeye gayret ediyoruz. Ülkemize, 7 bin 500 kişiye ulaşan geniş ailemize karşı büyük sorumluluklarımız var. Üretim ve istihdamda sürdürülebilirliği sağlamak, ihracat pazarlarımızı koruyarak ülkemizin cari açığına maksimum katkı sağlamak ve tüm bunları doğal kaynakları koruyarak çevreyle uyumlu bir şekilde yapmak en önemli gündem maddelerimiz” dedi.
Ali Kibar, grup şirketlerinde üretim ve ihracatın tüm hızıyla devam ettiğini belirterek, “Bu yıl için bütçelendirdiğimiz üretim ve satış hedeflerimizde hem aldığımız tedbirler ve hızlı aksiyonlar hem hükümetin ekonomi politikaları hem de yeni normal olarak adlandırılan süreçte geciken siparişlerin teslimi ve yeni pazarlardaki faaliyetlerimizle 2020 yılı cirosunun, geçen yılın cirosu olan 7 milyar doları yakalayamasa da yakın bir seviyede olacağını öngörüyoruz. İhracat seviyemiz ise 2 ila 2,3 milyar dolar seviyelerinde olacaktır. 2021 yılında da ana gündemimiz, üretim ve istihdamı koruyarak ihracat hacmini istikrarlı bir şekilde korumak ve stratejik pazarlara odaklanmak, tüm faaliyetlerimizi sürdürülebilirlik ekseninde şekillendirmeye devam etmek ve dijitalleşme yatırımlarımız olacak” dedi.
Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı olarak Ali Kibar, salgın nedeniyle ekonomi üzerinde oluşan olumsuz etkilerin, 2021 yılında daha iyi analiz edilebileceğini düşünmekte. Bu doğrultuda geleceğin profesyonellerine ulaşmak için yeni iş modelleri yaratacaklarını belirtmekte. Z kuşağının beklentilerine yanıt vermek istediklerini de ifade eden Kibar, girişimcilik ruhunu desteklemek istediklerini söyledi.
Müşteri memnuniyetine uygun olarak hareket etmeyi çalışma ilkesi haline getiren, bugün Almanya, Fransa, İngiltere ve Hollanda gibi AB ülkeleri başta olmak üzere ABD dahil 4 kıtaya ihracat yaptıklarını bildiren Kibar, şu açıklamalarda bulundu:
“Yurt dışında büyüme ve global bir marka olma stratejimiz doğrultusunda yatırım çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Avrupa odağımızı korumaya devam ederken, Amerika kıtasındaki faaliyetlerimizi de güçlendirmeyi hedefliyoruz. Batı Avrupa ülkeleri bizim ana ihracat pazarlarımız olmaya devam edecek. Doğu Avrupa, Kuzey Afrika, gelişmiş Uzak Doğu ülkeleri ise yeni derinleşeceğimiz pazarlar olacak. Alüminyum tarafında organik büyüme devam ediyor. Assan Alüminyum tarafında 2022 yılında devreye almayı planladığımız 60 milyon dolarlık bir yatırım projeksiyonumuz bulunuyor.”
Koronavirüs salgınından en çok etkilenen sektörlerden birinin de otomotiv sektörü olduğunu belirten Kibar, “Tüm olumsuzluklara rağmen otomotiv sektörü kendine has yapısıyla hızlı bir toparlanma sürecine girdi. Hem ABD hem Avrupa ülkelerinde üretimde normale geçiş süreciyle birlikte sektörde olumlu yansımalar görülmeye başlandı. Otomotiv sektöründe maliyetlerin artması, rekabet ortamı, yeni regülasyonlar, uzun zamandır yaşanan karlılık problemleri ve bazı şirketlerin birleşme kararı alarak güç birliğine gitmesi dünya otomotiv sektörünün genel gündemini oluşturuyor. GSYH açısından değerlendirildiğinde, otomotiv sektörü AB’de yüzde 7, ABD’de yüzde 3, Çin’de yüzde 10, ülkemizde ise yüzde 4’lük paya sahip. Milyonlarca kişinin istihdam edildiği sektör küresel ekonomi için kritik önem taşıyor.
Ülkemizdeki gelişmelere baktığımızda, özellikle son dönemde otomotiv sektörünün hareketlenmesi için atılan adımların olumlu sonuçlar yaratacağını söyleyebiliriz. Kamu bankalarının haziran ayı başında açıkladığı kredi paketleri otomotiv sektörüne destek oldu. Avantajlı paketler sayesinde satışlarda yükselme meydana geldi. Sektörde yıl sonunda 500 bin adet araç satışı yakalanabilir.” dedi.
Ali Kibar, otomotiv sektöründe faaliyet gösteren grup şirketlerinden Assan Hanil’in, otobüs ve kamyonlarda kullanılan hava süspansiyonlu sürücü ve yolcu koltuğu (ASD) geliştirdiğini anımsatarak, “ASD ile ilgili orta vadede 40 milyon avro yatırım yapmayı ve Avrupa’da da bir üretim tesisi kurmayı planlıyoruz. Hava süspansiyonlu sürücü koltuğu için küresel ölçekte pazar payını yüzde 15’lere taşımayı hedefliyoruz. Tüm Ar-Ge süreci, Assan Hanil tesislerinde yürütülen uçak koltuklarının üretimi, şu anda Holding iştiraki şirketlerinden TSI Uçak Koltuğu bünyesinde yapılıyor. Bu şirketimiz de bu alanda Türkiye’de ilk ve tek şirket olma özelliğini taşıyor” sözlerine ifadesinde yer verdi.
Ali Kibar, otomotiv sektöründe planladıkları süreçlere ilişkin de “Türkiye, dünyanın daha önce tecrübe etmediği bu süreci fırsata çevirebilecek bir potansiyele sahip. Avrupalı otomotiv üreticileri, lojistik alanındaki sıkıntıları görerek daha çok Türkiye gibi yakın bölgelerdeki tedarik sanayisine yönelebilir. Çin’e alternatif bir tedarik sanayisi yaratmak için en elverişli ülkelerden biri olduğumuzu söyleyebiliriz. Salgın, bizlere Türkiye’nin tedarik zincirinde yer alabilecek önemli bir potansiyel ülke olduğunu bir kez daha hatırlattı. Bu önemli detay da yakın gelecekte gündemimizde olacak” dedi.
Gönüllülük Ödülü Sahibini Buldu
Kibar Grubu, iki yıl önce, kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetlerine insan kaynağını da dahil ederek bir proje başlattı. Bu Kibar Gönüllüleri projesi kapsamında eğitim ve çocuk alanlarına odaklanılıyor. Kibar Gönüllüleri, ürettiği projeler ve yarattığı sosyal etkiyle Özel Sektör Gönüllüleri Derneği tarafından En Başarılı Gönüllülük Programı kategorisinde Jüri Özel Ödülü almaya hak kazandı.