ABD hükümeti, içlerinde İsrail merkezli olan teknoloji şirketleri NSO Group ve Candiru’nun da yer aldığı dört firmayı, yabancı ülkelere casus yazılım (Pegasus) sattıkları sebebiyle kara listeye ekledi. ABD’nin Dışişleri Bakanlığı’ndan basına sunulan yazılı açıklamada, “ABD hükümeti, ABD’nin ulusal güvenlik ya da dış politika çıkarlarına ters düşen eylemleri nedeniyle 4 yabancı şirketi yaptırım listesine almıştır.” şeklinde ifadeler yer aldı. Firmaların arasında İsrail merkezli olan NSO Group ve Candiru ve Rusya merkezli olan Positive Technologies ve Singapur merkezli olan Coseinc olduğu ifade edilen açıklamada, firmaların merkezlerinin bulunduğu ülkelere ya da hükümetlere ilişkin harekete geçilmediğine işaret edildi. Açıklamada, “Pegasus” isimli casus yazılımıyla tanınan NSO Group ve Candiru’nun listeye alınma sebeplerinin, bu firmaların hükümet yetkilileri, gazeteciler, iş insanları, aktivistler, akademisyenler ve büyükelçilik çalışanlarının hedef olarak belirlenmesinde kullanılmak için yabancı ülkelere casus yazılım satmaları ya da ilerletmeleri olduğu dile getirildi. Açıklamada, Positive Technologies ve Coseinc’in listeye eklenme sebeplerinin ise bu firmaların ABD’nin ulusal güvenliği ya da dış politikasıyla zıtlaşacak biçimde belirli bilgilere yetkisiz ulaşabilir halde olması olduğu ifade edildi. Bu arada, ABD Ticaret Bakanlığından basına sunulan yazılı açıklamada da mevzu bahis firmaların “kara listeye” eklendiği ifade edildi.
ABD hükümetinin yasakladığı NSO’nun Pegasus casus yazılımı
Uluslararası Af Örgütü’nün ve uluslararası gazeteciler konsorsiyumu olan Forbidden Stories’in iş birliğinde ve 17 medya kuruluşu tarafından sürdürülen araştırmada, İsrail merkezli olan NSO Group’a ait casus yazılım olan Pegasus’un, global bazda yaygın ve çirkin amaçlar için kullanıldığı ortaya atılmıştı. Afrika’dan Avrupa’ya en az 10 ülke hükümetinin NSO Group’un müşterisi olduğu ve casus yazılımın aktivist, gazeteci, avukat ve siyasileri hedef olarak belirlemek için hükümetlere satıldığı düşüncesinde birleşilmişti. Buradaki iddia doğrultusunda, global çapta 50 binden fazla telefon numarası, bu casus yazılımca takip altına alındı. NSO Group da hakkındaki hiçbir suçlamayı kabul etmeyerek, “terörizm ve ciddi suçlarla mücadele etmelerine yardımcı olmak için ülkelere ya da kolluk kuvvetlerine teknoloji hizmeti verdiğini” iddia ediyor.
Sosyal iletişim ağı WhatsApp ise NSO Group hakkında, firmanın mesajlaşma hizmetini büyük çaplı casusluk için kullandığını, 20 ülkede aralarında 100 gazeteci ve insan hakları aktivistlerinin de yer aldığı 1400’den fazla kişiyi takip ettiğini iddia ederek dava açmıştı. Bir cep telefonunu “gözetleme” cihazına çevirebilen bu casus yazılımla, kullanıcının bilgisi ve iznine gerek olmadan mikrofon, kamera, mesajlar, ses kayıtları, rehber ve benzeri birçok sayıda uygulamaya ulaşılabiliyor.